Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinin 76. yılında, Türkiye’deki Uygur diasporası İstanbul Çin Başkonsolosluğu önünde bir araya gelerek Pekin yönetiminin soykırım ve baskı politikalarını protesto edecek. 1 Ekim 2025 tarihinde düzenlenecek olan eylem, saat 11.00’de başlayacak.
Katılımcılar, Doğu Türkistan bayraklarıyla konsolosluk önünde toplanarak hem basın açıklaması yapacak hem de kamuoyunu Çin’in insan hakları ihlallerine karşı duyarlılığa davet edecek.
ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'I İŞGALİ
Doğu Türkistan, tarih boyunca Türk boylarının kültürel ve siyasî merkezlerinden biri olarak bilinen, Türklerin anayurdu olarak kabul edilen bir bölge. İpek Yolu'nun en stratejik noktalarından birinde yer alan bu bölge, tarih boyunca farklı güçlerin ilgisini çekmişti. Ancak, ne kültürel zenginliği ne de tarihsel derinliği Doğu Türkistan'ı Çin’in emperyal hedeflerinden koruyabildi.
BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VE KISA SÜRELİ CUMHURİYETLER
Doğu Türkistan, 20. yüzyılın başlarında bağımsızlık mücadelesi vererek iki kez cumhuriyet ilan etti. 1933 yılında Uygur Türkleri, Kaşgar merkezli bağımsız bir devlet kurdular: Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti. Ancak, Çin Milliyetçi hükûmeti (Kuomintang) ve Sovyetler Birliği’nin iş birliği ile bu bağımsızlık hareketi kısa sürede bastırıldı.
İkinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti ise 1944 yılında Gulca'da ilan edildi. Bu kez de Çin Komünist Partisi’nin Sovyetler Birliği ile kurduğu stratejik iş birliği sonucunda cumhuriyetin ömrü uzun olmadı. 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile Doğu Türkistan karanlık bir döneme girdi.
1949’DAN GÜNÜMÜZE ÇİN ZULMÜ
1949 yılında Mao Zedong'un Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmesinin ardından Doğu Türkistan, Çin ordusunun işgali altına girdi. Uygur liderlerinin bir kısmı gizemli bir uçak kazasında hayatını kaybederken, diğerleri sürgün edildi veya idam edildi. O günden bu yana Doğu Türkistan, Çin’in sistematik asimilasyon ve soykırım politikalarına maruz kalıyor.
SİSTEMATİK SOYKIRIM VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Çin, Doğu Türkistan’da demografik yapıyı değiştirmek amacıyla milyonlarca Çinliyi bölgeye yerleştirirken, Uygur nüfusunu zorla azaltmak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Türk kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, çocuklar ailelerinden koparılarak Çin’in propaganda okullarında asimile ediliyor. Bölgede İslam inancı aşırılık olarak görülüyor, camiler yıkılıyor ve ibadet yasaklanıyor.