Anayasa uyarınca en geç 17 Ekim’de TBMM’ye sunulması gereken 2026 bütçesinde 2025’e kıyasla yüzde 29,78 artış öngörülürken, merkezi yönetim ve kurumların harcama ödenekleri bu düzeyde artırılacak. Buna karşılık bütçeden faiz ödemelerine ayrılan tutar ise yüzde 40,56 artırılıyor.
Orta Vadeli Program’da (OVP) 2026-2028 dönemi Kamu Maliyesi ve Bütçe ödenekleriyle ilgili rakamlar, yüzde 16 olarak ilan edilen 2026 enflasyon hedefinin yaklaşık iki katı artırılırken, faiz ödemelerinde öngörülen yüzde 40,5 artış enflasyon hedefinin üç katına yaklaşıyor.
TBMM’ye sunulacak Bütçe Yasası hazırlıklarında sona doğru yaklaşılırken, OVP’de 18,9 trilyon TL tutarında olması öngörülen 2026 bütçesinden faize ayrılan para 2025’e göre yüzde 40,56 artırılarak 2 trilyon 747 milyar TL’ye yükseltildi. 2025’e göre yaklaşık 1 trilyon TL artırılan faiz giderlerinin milli gelire oranı böylece 2026 yılında 2025’e kıyasla yüzde 3’ten yüzde 3,5’a yükselecek.
Diğer yandan 2025 bütçesinde 1,9 trilyon TL olarak yer alan faiz ödemeleri, OVP’ye göre bütçede öngörülen tutarın aşılmasıyla yıl sonunda 2 trilyon 52 milyar TL’ye ulaşacak. Dolayısıyla 2026 bütçesi için de bugünden faiz ödemelerine ayrılan yaklaşık 3 trilyon TL’nin gelecek yıl sonunda aşılması, faiz harcamalarının öngörülenin çok üzerinde gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel.
5 milyon memur-işçiye 4,9 trilyon, faize 3 trilyon TL, maaşa yüzde 11, faiz ödemesine yüzde 40 artış
OVP’deki merkezi yönetim bütçe büyüklükleri ve ödenek hedefleriyle ilgili rakamlara bakıldığında 2026 bütçesine kamuda çalışan 4 milyonu aşkın memur ve 600 bin kamu işçisine ödenecek maaşlar için konulan personel gideri 4 trilyon 907 milyar TL olurken, sadece faize ayrılan ödenek, kamudaki yaklaşık 5 milyon memur ve işçiye ödenecek maaş toplamının üçte ikisi tutarında.
İktidar ile kamu çalışanları sendikaları arasında uzlaşmazlıkla sonuçlanan ve Yüksek Hakem Kurulu’nda karara bağlanan toplu sözleşmede, 4 milyonu aşan memur ve 2 milyonun üzerindeki memur emeklisi için 2026 başında öngörülen zam oranı yüzde 11 oldu. Buna karşılık, faiz ödemelerine ayrılan paradaki artış oranı memur ve emekliye yapılacak zam oranının 4 mislinden fazla. Bu da milyonlarca çalışan ve emeklinin maaşlarına daha anlamlı ve insani artış için kullanılabilecek kamu kaynaklarının faiz ödemelerine ayrıldığını, iktidar ve ekonomi yönetiminin tercihini çalışanlar yerine faiz lobileri lehine kullandığını gösteriyor.
Giderler gelirden fazla artacak, daha çok borçlanma, daha yüksek bütçe açığı, kronik enflasyon
Faize yapılacak ödemeler üç yıllık OVP dönemi sonunda 2028’de 3,5 trilyon TL düzeyine yükselirken, bütçe gelirlerinde hedeflenen artışın giderlerdeki artışın altında olması, bütçe açıklarının artmaya devam edeceği, hazinenin yüksek faizle borçlanmayı sürdüreceği anlamına geliyor. OVP sürecinde bütçe harcamalarında yüzde 29 artış öngörülürken vergi gelirlerinde yüzde 23 artış hedeflenmesi gelir-gider dengesizliği ve yüksek bütçe açığıyla artan borçlanma ihtiyacının göstergesi. Bütçe giderlerinde enflasyonun iki katına yaklaşan artış ve gelir beklentisinin giderlerin oldukça altında hedeflenmesi, tasarruf söylemlerinde tutarsızlığı ortaya koyuyor.
OVP’deki kamu maliyesi hedeflerinde 2028’de 24 trilyon TL’ye ulaşacağı görülen bütçe giderlerine karşılık gelirlerin 21 trilyon TL olması ve açığın 3 trilyon TL olarak öngörülmesi, yüksek bütçe açığı, açığın finansmanı için yüksek tutarda borçlanma ve bundan kaynaklı enflasyon sorununun kronik şekilde devam edeceğinin ve ilan hedeflerin tutmayacağının bir başka önemli göstergesi.