2026-2027 8. Dönem Kamu Çalışanları ve Memur Emeklileri Toplu Sözleşme pazarlığında Memur-Sen’in 28 Temmuz’da ilettiği taleplere iki hafta sonra yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; 2026 için yüzde 10 ve yüzde 6, 2027 içinse yüzde 4 oranında zam teklifiyle 6,5 milyon memur ve memur emeklisini yoksulluğa terk etti.
IMF ve Türkiye’nin kredi notunu artıran Moody’s maaş artışlarının ''geçmiş değil, hedef enflasyona göre yapılmasını'' şart koşuyor. Merkez Bankası’nın 2026 enflasyon hedefi yüzde 12, 2027 hedefi ise yüzde 8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın iktidar adına açıkladığı zam teklifi 2026’nın ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6. 2027 yılında ise 6 aylık iki dönemde de yüzde 4’er zam yapılmasını öneren iktidarın teklifi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kabul ettiği IMF ve Moody’s koşullarına göre hazırlandı.
İktidarın teklifi kamuda örgütlü Kamu-Sen, KESK, Birleşik Kamu-Sen ve iktidara yakın Memur-Sen’in taleplerini karşılamaktan çok uzak. En fazla üyeye sahip olduğu için toplu sözleşme masasında memur ve memur emeklilerini temsil eden Memur-Sen, 28 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’a ilettiği sözleşme taslağında; taban aylığa 2026 yılında 10 bin, 2027 yılında 7500 TL seyyanen artış yapılmasını, yüzde 10 refah payı ile 2026’nın ilk 6 ayı için yüzde 25 oransal zam verilmesini talep etmişti. Memur-Sen, 2027 yılında ise taban aylık artışı dışında ilk 6 ay için 20, ikinci 6 ay için yüzde 15 zam istemişti. Memur-Sen’in bu talepleriyle istenen kümülatif zam oranı 2026 yılında yüzde 88, 2027 yılında yüzde 47 olurken, iktidarın sunduğu tekli 2026’da yüzde 16, 2927’de yüzde 8 zam oldu.
Süre daralıyor, memurlar ya bu zamma razı olacak ya da son sözü iktidara bağlı YHK söyleyecek
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, iktidarın teklifini reddettiklerini pazarlığa değer görmediklerini belirterek, tepki gösterdi. Ancak yasa uyarınca 31 Ağustos’a kadar tamamlanması gereken toplu sözleşme sürecinde süre hızla daralıyor. Memur-Sen ile iktidar arasında 19 Ağustos’a kadar masadaki pazarlıklarda uzlaşma sağlanamadığı takdirde, sözleşme süreci 26 Ağustos’tan itibaren Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) devredilecek.
Yargıtay’ın iş davalarına bakan daire başkanı ile Cumhurbaşkanı ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından atanan iş hukuku, çalışma hayatı alanında uzman akademisyenler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü’nün yanı sıra en çok üyeye sahip kamu sendikasından (Memur-Sen) iki temsilci ve işveren adına iktidardan iki temsilcinin yer aldığı YHK, bu yapısıyla iktidar ağırlıklı konumda. YHK’nın kararları kesin, itiraz yolu kapalı ve toplu sözleşme hükmünde.
Dolayısıyla iktidar, Memur-Sen’in reddettiği teklifte 19 Ağustos’a kadar herhangi bir değişiklik yapmazsa toplu sözleşme YHK’ya gidecek. Kamu işçileriyle toplu iş sözleşmesi (TİS) pazarlığındaki gibi iktidarın süre bitimine birkaç gün kala 1-2 puan artışla yeni bir teklif sunması ve masadan uzlaşmazlıkla kalkılması yüksek ihtimal. Kamuda grev hakkı söz konusu olmadığı için kamu çalışanlarının iktidar teklifine karşı sembolik iş bırakma eylemleri, protestolar dışında yapabileceği bir şey yok. Sürecin YHK’ya gitmesi halinde en geç 31 Ağustos’a kadar YHK tarafından bağıtlanacak sözleşme kesin olarak 2026-2027 yıllarında uygulanacak. Merkez Bankası’nın 2025 yılsonu için yüzde 24-29 arasında öngördüğü enflasyona rağmen, milyonlarca memur ve memur emeklisi önümüzdeki 2 yıl boyunca gerçekleşen enflasyonun yarısından daha az ücret zamlarına boyun eğmek durumunda kalacak.