CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, "12 Eylül’ün postallı generalleri vardı. Bugün ise Recep Tayyip Erdoğan’ın cübbeli generalleri, cübbeli savcıları var, cübbeli darbecileri var. 12 Martlarda, 12 Eylüllerde o postallı generallere biat etmedik, teslim olmadık ki bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın cübbeli savcılarına da teslim olalım" dedi.
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında bugün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Tutdere'nin gözaltına alınmasına tepki göstermek üzere CHP'li siyasetçiler ve yurttaşlar CHP Adıyaman İl Başkanlığı önünde bir araya geldi.
Burada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, şu ifadeleri kullandı:
"Değerli Adıyamanlılar, değerli dostlar, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Gecenin bu saatinde Adıyaman’ın iradesine, Abdurrahman kardeşime sahip çıktığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Az önce Genel Başkanımız bize Amasya’dan selam gönderdi. Şimdi biz de Adıyaman’dan, Adıyaman Meydanı’ndan Amasya’ya, Adana’ya, Antalya’ya, Vatan Emniyeti’e ve zindanlarda olan cumhurbaşkanı adayımıza, belediye başkanlarımıza, bürokratlarımıza, yöneticilerimize selam gönderiyoruz.
Evet değerli dostlar, gençler belki hatırlamaz ama burada yaşı 40’ın üzerinde olanlar 12 Eylül’ü hatırlarlar. Kenan Evren’i hatırlarlar. O darbeci generalleri hatırlarlar. Hatırlıyor musunuz? 12 Eylül’ün postallı generalleri vardı. Bugün ise Recep Tayyip Erdoğan’ın cübbeli generalleri, cübbeli savcıları var. Cübbeli darbecileri var. 12 Martlarda, 12 Eylüllerde o postallı generallere biat etmedik, teslim olmadık ki bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın cübbeli savcılarına da teslim olalım!
'Akın Gürlek kaçıp gidecek ama CHP'liler yüzü ak bir şekilde gezmeye devam edecek'
Bakın değerli dostlar, Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musunuz? Zekeriya Öz şimdi nerede? Ne yaptı? 15 Temmuz’da kaçtı gitti. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı yalancı tanıklar, iftiracı tanıklar ile cezaevine göndermişti. İlker Başbuğ şu anda alnı ak bir şekilde geziyor, yüzü ak bir şekilde geziyor. Hiç merak etmeyin, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu Akın Gürlek de kaçıp gidecek. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanları, yöneticileri yüzü ak bir şekilde gezmeye devam edecek.
6 Şubat depreminde Adıyaman, 11 ilimizle birlikte çok büyük acılar yaşadı, ama devletin en geç geldiği il burasıydı. Adıyaman’a 3 gün boyunca devlet yetişemedi, gelemedi. Ekmek getiremedi, su getiremedi. Bakın, depremin üzerinden 30 ay geçti. Depremin Türkiye Cumhuriyeti ekonomisine, 11 ilde bu derece şiddetli bir depremin ekonomimize zararı 100 milyar dolardı. 19 Mart’ta yapmış oldukları sivil darbenin, Ekrem İmamoğlu’na karşı yaptıkları operasyonun Türkiye ekonomisine vermiş olduğu zarar ise 150 milyar dolar.
Bakın, hâlâ karşımda konteynerler dizili. Buradaki vatandaşlarımız hâlâ konteynerlerde yaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan söz verdi meydanlarda, 12 ayda sizlerin evini teslim edecekti. Doğru mu? Ne oldu? 30 ay geçti. Hâlâ milyonlarca vatandaşımız konteynerlerde yaşamaya devam ediyor. Recep Tayyip Erdoğan, bırak bu siyasi oyunları, bırak seçilmişlere yaptığın darbeleri. Sen gel önce Adıyaman’da, Malatya’da, Hatay’da hâlâ 8 metrekare, 10 metrekare, 20 metrekare konteynerlerde yaşamaya mahkûm ettiğin insanlara sahip çık.
Şimdi bu arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz, sözde muhafazakârlar, sözde dindarlar, sözde ahlaklı insanlar. Şimdi onlara, sevgili Peygamberimizin adını andığımızda, sanki Peygamberimizin güzel kelamlarını almıyorlar. Peygamberimizin öğütlerini almıyorlar, tam tersine işler yapıyorlar. Bakın size örnek vereceğim: Sevgili Peygamberimiz ne diyor? 'Bir gün adaletle hükmetmek, bir yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır.' diyor. İstanbul’un fatihi Fatih Sultan Mehmet ne diyor? 'Kadıyı satın alırsan adalet ölür, adalet öldüğü gün devlet ölür.' diyor.
'O sandık gelecek, Recep Tayyip Erdoğan gidecek'
Peki Recep Tayyip Erdoğan, bizim sözümüze kulak asmıyorsun. En azından sevgili Peygamberimizin, Fatih Sultan Mehmet’in bu sözlerini kulağına küpe et de bu ülkenin gençlerinin hayallerini yıkma, bu ülkenin geleceği ile oynama. Bu ülkede adaleti ortadan kaldırırsan o adalet terazisi gelir, bir gün seni de tartar. Bir gün adalet sana da lazım olur. Hiç merak etmeyin, korkunun ecele faydası yok. O sandık tıpış tıpış gelecek. 2 Kasım’da gelmezse 26’da gelecek, 26’da gelmezse 27’de gelecek. Ama en geç 28’in Nisan ayında gelecek. O sandık gelecek, Recep Tayyip Erdoğan gidecek.
Bizler Cumhuriyet Halk Partilileriz. Bizler İçişleri Bakanlığı’na dilekçe verilerek kurulmuş bir parti değiliz. Bizler savaş meydanlarında kurulduk. İlk kongremiz 4 Eylül Sivas Kongresi. Biz, yedi düveli dize getirmiş, kimseden icazet almayan Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz. Bizler, 1950 seçimlerinde seçimi kaybettiğinde 'Bu yenilgi benim en büyük zaferimdir.' diyen İsmet İnönü'nün yol arkadaşlarıyız. Bizler, Kıbrıs Barış Harekâtı'nı yaptıktan sonra Türkeşlere, Demirellere o güzel sözü söyleyen Ecevit’in arkadaşlarıyız: 'Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs’ın, Afyon'un haşhaş tarlalarına yazdık.'
Hiç kimsenin şüphesi olmasın arkadaşlar; Cumhuriyet Halk Partililer, bu zulümlere karşı ne bir geri adım atacaktır ne eğilecektir ne de bu bilek bükülecektir. Hiç merak etmeyin. Abdurrahman kardeşim buraya gelip sizlerin iradesiyle yeniden belediye başkanlığı yapana kadar, Cumhurbaşkanı adayımız Silivri zindanlarından bırakılıp İstanbul’a hizmet etmeye başlayana kadar, 13. Cumhurbaşkanı adayımız olarak Adıyaman’a, Sivas’a, Adana’ya gelip çalışmaya başlayana kadar bizler meydanlarda, alanlarda olmaya devam edeceğiz. Hepinize tekrar geldiğiniz için teşekkür ediyorum ve o güzel sloganımızı hep beraber haykırıyoruz: Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!"