İran ile İsrail arasında tırmanan gerilim Türkiye’yi özellikle sınır kentlerini doğrudan etkilerken, ANKA Haber Ajansı Van’da yaşayan vatandaşlara mikrofon uzattı. Bir Vanlı yurttaş, ekonomik sorunların derinleştiğini, dış gelişmelerin Türkiye ekonomisine doğrudan yansıdığını belirterek “Mazot dünden beri 56 lira oldu. Biri orada öksürse Türkiye’nin ekonomisi çöküyor. Türkiye’nin siyasal sistemi değişti. Artık bu saatten sonra bu ekonomi böyle düzelmez” dedi.
Sınırın sıfır noktasında yer alan kentte vatandaşlar, İran-İsrail arasındaki savaştan dolayı akaryakıt fiyatlarının arttığını, temel ihtiyaçların karşılanamaz hale geldiğini dile getirdi.
Sait Hazaloğlu, Türkiye ekonomisinin dış gelişmelere karşı kırılgan olduğunu belirterek, “Ekonomi yok ki ekonomi. İsrail ile İran savaşıyor, Türkiye’nin ekonomisi batıyor. Mazot dünden beri 56 lira oldu. Biri orada öksürse Türkiye’nin ekonomisi çöküyor. Türkiye’nin siyasal sistemi değişti. Artık bu saatten sonra bu ekonomi böyle düzelmez” dedi.
“Vallahi ekonomi batmış, tek çözüm erken seçim”
Bir diğer vatandaş ise ekonomik çöküşe dikkati çekerek, "Vallahi ekonomi batmış. Ne olacak? tek çözüm erken seçim. İran-İsrail valla onlar savaşıyor arada biz yanıyoruz. Olan Türkiye'ye oluyor. Yazık günah. Dünya'da Türkiye kadar güzel bir ülke yoktur. Ama üzerinde yaşayamıyoruz.
Benim bir arkadaşım vardı. Bulgaristan'a gitti, geldi. Dedi ki: 'Bulgaristan bizim Türkiye kadar güzel değil ama bizim ülkemiz üzerinde yaşatmıyorlar. Emekliyim, Vallahi emekli durumum sıfır. emeklinin durumu budur. Ben 70 yaşına geldim, benden öncekilerden de duymadım; domates taneyle, karpuz dilimle, patates taneyle satılsın. Arkadaş böyle olmaz. Yetti artık" diye konuştu.
"İran ve İsrail savaşı bizi etkiledi"
Hakan İşnaz ise, "Ekonomi çok kötü işler berbat. İnsanlar telefon alamıyor. Ancak ev geçindirmekle uğraşıyorlar. Onu da yapamıyorlar. Hayırlısı diyelim. Yakıt zammı bizi etkiledi arabalarımızı getirmiyoruz artık. Kapıda duruyor şu an. satacağız, satamıyoruz. çok zor şartlar altında yaşamaya çalışıyoruz" diye ifade etti.
İşnaz, "Bu son İran-İsrail Savaşı'nda nedense çok etkilendik. Bizimle alakası olmadığı halde, yakıtlar 50 lirayı geçti. Dolar uçuyor. Telefonlarda çok ciddi bir maliyet var. Sattığımızı yerine koyamıyoruz. Ha bugün yarın düzelecek ama düzelmiyor. Daha kötü olacak" dedi.
"Orta sınıf kalmadı, ya aşağıdasın ya yukarda"
Bir emekli vatandaş ise "Ekonomi berbat. bence düzelmez böyle gider. Vahim bir durum yani. Berbat bir durum. Çok çok kötü olur böyle giderse insanlar artık ne bileyim durumu kötüye gider yani. Ha geliri çok olan belki... Biliyorsun ülkede iki tabaka insan. Biri çok zengin, biri de çok fakir. O fakir gitti, zengin yine binebilir. Orta sınıf kalmadı. Yok. Öyle sınıf yok. Ya aşağıdasın ya yukardasın" dedi.
"Halkın hakkı bu şekil savunulmaz"
Havlu satan Rıdvan Orhan isimli vatandaş, şunları ifade etti:
"Zam zam zam. Hani Tayyip Erdoğan her zaman zam zam zam yapıyor. Bu zamların üzerine insanlar nasıl geçimini sağlayabilir? Senelerdir onların bir açıklaması vardı. Özellikle Davutoğlu, ve Erdoğan'ın 'Biz indirim yapacağız' diyorlardı. İndirim yapmıyor ki. Daha çok zam yapıyor. Bak, şu havluları 10 liradan satıyordum. Şu anda kaç para? 200 lira. Peki bu insanlar siz insanla dalga mı geçiyorsunuz? Bu insanlarla nasıl geçimi sağlayacak? Siz hiç mi farkında değilsiniz? Yakıt zammı 57 TL. Bu insanlar ya bu hükümet, bu devlet halkını nasıl savunmak istiyor? Ya, siz böyle mi hakkını savunacaksınız?
Eğer siz böyle halkını savunuyorsanız o hak savunmak değildir. Halkın düşmanısınız. Halk düşmanı diyelim size. Halk savunucusu, halk dostu demem. Cumhurbaşkanı, sen bu insanlardan ne istiyorsun? Bu kadar zam üzerinde zam yapıyorsun. Bu kadar her şeyi kışkırtıyorsunuz. Ne yapmak istiyorsunuz? Sizin yapacağın nedir? Ben bir açıklama söyleyeyim. Erdoğan şu anda senelerdir başbakan hatta cumhurbaşkanlığına devam etmek istiyorsa, bu saatten sonra milleti rezil etmeyecek. Eski zamanda nasıl milleti geçimini sağladıysa bundan sonra da aynısını sağlayacak. Aynı zamanda millet geçimini sağlamazsa olmuyor.
İnsanlar perişan olmuş ki, ama kimsenin umrunda değil. Kimin umrunda sence? Tayyip Erdoğan'ın umrunda mı olur mu sence? Hayır, değildir. Hükümetin umrunda mı oluyor? Bu insanlar ne yiyorlar, ne içiyorlar, nasıl nasıl geçim yapıyorlar? Umrunda mı sanıyorlar? Hiç kimsenin umrunda değil. Siz bize böyle bu şekil başbakan, cumhurbaşkanlığı yapıyorsanız Allah sizden razı olsun. Oturun oturduğunuz yerde böyle cumhurbaşkanlığı mı olur, böyle cumhurbaşkanı hükümeti istemiyoruz. Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? İnsanı rezil ettiniz, rezil. İnsanı mahveyiyorsunuz. Artık insanın gücü kalmadı."