 
 1 yıldır tedavi gören, “Üzüntüden Atatürk’ün hastalığı çıktı bende” diyen Döne Kuvvet (73) ile Reyhanlı’daki evinde, yıldönümü bu yıl anneler gününe denk gelen o meşum günü konuştuk.
Karaman’daki kızı ve iki torunu geçen yıl anneler günü için kendisini ziyarete gelen Kuvvet, bu yıl da gelmek isteyen kızları için, “Gelmelerini istemiyorum, yandım, bir daha yanmayayım” derken gözyaşlarını tutamıyor. “Allah’ım, o gün gitsin, hiç gelmesin!” diyerek ellerini yine gökyüzüne açan Döne nine anlatıyor:
| 
 | |
| 
 | |
| 
 | 
ANNELER GÜNÜMÜ KUTLAMAK İÇİN GELMİŞLERDİ
“Okuma
 yazmam yok, 7 çocuğum vardı, dört kız, üç oğlan. Eşim vefat etti. 
Kızlarımın hepsini gelin ettim. Birinin dahi işi yok, oğlanların ikisi 
ortaokul mezunu, kızlarım lise mezunu, okudular ama bir şey olamadılar. 
Büyük oğlum çalıştı, çabaladı, gardiyan oldu. Bunca zaman iş yok güç 
yok, kızımla nakış, dikiş yaptık, aman kimseye muhtaç olmayalım diye. 
Bunlar gelmeden evvel rahattık, herkes yağında kavruluyordu. Allah 
kimsenin başına vermesin, senin başına verse sen de gidip oraya 
sığınırsın. Ben Suriyelileri suçlamıyorum ama içimize geçmese daha iyi 
olurdu. Mecburen ekmeğin yarısını onlara vermek zorundayız. Her şey 
pahalı oldu, evler, elektrik, her şeye zam geldi. Patlamadan 5 ay önce 
sağda, solda, burada patlama olacak, Çarşamba pazarına bomba koydular 
diye bir söylenti vardı. Allah’ın kaderi, o da bizi buldu. Kızım Kübra, 
Karaman’da, bir uzman çavuşla evli, iki çocuğunu alıp anneler günü için 
yanıma gelmişti. Bir gece yattı, sabah felaket koptu.  
NADİRE GELİYORUM DEDİM, ANNE SEN GELME DEDİ ELİYLE
Ölen
 kızım Nadire 9 ay evli kaldı, kaynanasıyla anlaşamadı, 5 yıl önce 
bırakıp geldi. Sabah kahvaltı etmeden dükkana gitti çalışmaya, 12 idi 
geldi, namazını kıldı. Torunum Fatmanur ‘Teyze beni de beni de’ dedi. 
Onu da kucakladı, sırtına alıp çıktı. Biz de peşinden çıktık. Aramız yüz
 metre, Nadire geliyorum dedim, anne sen gelme dedi eliyle. O kız da 
sırtında anneanne, anneanne diyor, bay bay ediyor, el sallıyor, yüzü 
bana dönük.
ALLAHIM O GÜN GİTSİN HİÇ GELMESİN
Kızım,
 yeğeni sırtında dükkanın kapısına yetişti, içeride bayanlar var, 
arkadaşı çıktı, ‘Fatmanur canım’ dedi, kızı kucağından almaya kalktı, 
patlamayla birlikte dükkanın kapısına geçti. Patlama o an oldu. O sırada
 baktım bir tekerden fışırtı çıktı, fış etmesiyle kar dumanı gibi, adam 
boyu duman çıkınca Araplar bomba attılar dedim, beyaz duman çıkmasıyla 
artık orayı görmedim. Arabayı dükkanın önüne koymuşlardı, kızımla 
arabanın arası şu kadar.  Araplar bomba attı demeye kalmadı, Allahım o 
gün gitsin, hiç gelmesin! 
BİR BAKTIM HERŞEY UÇUYOR
Biz
 yaşadık, can kulu yaşamasın, ne Sünnisi, ne Alevisi, hiçbirisi. Yer gök
 oldu toz, duman, mahşer yeri öyle değildir, kıyamet koptu, alamet 
geldi. Beni savurdu attı, ta Atatürk’ün arkasına. Belediyenin 
önündeydim, tansiyonum çıktı, dünya dolandı, düştüm dedim. Şöyle bir 
baktım ki her şeyler havada gidiyor, her şey uçuyor. Kollar, ayaklar, 
bedenler her şey. Kimse yok çevrede, sesler geliyor, herkes koşuyor, kim
 ölü, kim yaralı belli değil. Ateş çıktı, bir duman, gök karanlık oldu, 
bütün dünya karanlık. 
YAVRUM, SENİN ELİN Mİ DEDİM, AĞLADIM
Can
 alameti, kaçan kaçana. Yanan yere koştum, ayaklarımın altı eridi, öyle 
sıcaktı. Oraları dolandım, baktım ki torunumun eli sanki kaynayan suya 
batırır, çıkarırsın nasıl, eller kınalı, beyaz elinde bileziği var, 
bildim torunumun elidir, yavrum, senin elin mi dedim, ağladım.
3 SEFER EVE GİTTİM GELDİM, UÇUYORUM
Çukur
 oyuldu, su atıyor, bir ateş de yanıyor. Nasıl kelle paça yanar, öyle 
yanıyor, koku. Allah deyi, hükümet yok mu, itfaiye, ambulans nerede diye
 bağırdım. İbrahim Halil’i kurtardığın gibi bizi de kurtar, söndür 
diyorum. 5 dakika sürmedi, bir baktım oradan gürledi. İkincisi. Bu 
millet, bu memleket kaynıyor, bir uğultu geliyor, nereden geliyor, kimse
 bilmiyor. Üç sefer eve gittim geldim, uçuyorum. İtfaiye oraya gelmedi. 
Ölüleri kaldırın dedik. Bir ambulans geldi, oğullarım geldi, anne hani 
bacım dediler, aha orada yanıyor dedim. Kaderi ilahi. Sağda,  solda çöp 
tenekesi topladılar, ateşi söndürdüler, o zamana kadar öbür kızı 
çıkardılar, topladılar, leğenlere koydular, biz orada oturduk, nereye 
gideceğiz, ancak bağırdık, 3 kızım, iki oğlum, konu komşu, hepimiz orada
 oturup ağladık, Allah’ım neydi bu musibet diye. 
YAĞMUR HİÇ DURMADI, GÖKLER AĞLADI YAVRUM
Akşam
 namazı okundu, millet çadır kurdu, bir yağmur, bir yağmur, sabaha kadar
 hiç durmadı, gökler ağladı yavrum. Kaderi ilahi, kimi suçlayalım. 53 
ölü vardı, memlekette herkes kendi halinde. 
BELEDİYE REİSİ BAŞBAKAN LA GELDİ
Başbakan
 geldi, herkes geldi şimdi, Allah var. Belediye reisi Başbakanla geldi. O
 güne kadar hiç sormadı, bacım kaybınız nedir diye. Bizde namus yok, 
gene o seçildi. Başbakan eve geldi, Allah razı olsun, saydı geldi. Niye 
inkar edeyim. Geldi, oturdu, sohbet etti. 10 bin lira verdiler bize ölü 
kaldırmak için. Bize 22 bin para verdiler, hepsi bu. 
BAŞBAKAN  EVRAKINI YAZ KAYMAKAMA VER  DEDİ, BİR SENEDİR BEKLİYORUZ
Başbakan a
 söyledim, iki oğlum işsizdir, tarlamız, takımımız yok, şu evden başka 
diye. Teyze, her evden bir tane alacağım işe, evrakını yaz, kaymakama 
ver dedi, verdik, bekliyoruz bir senedir, ne olduğunu bilmiyoruz.
BALON PATLASA HERKES PANİĞE KAPILIYOR
Hiç
 bilmedik, Suriye harbidir, oradan attı, buraya düştü dedik, öyle 
düşündük. Herkes tedirgin oldu, herkes göçtü. Şimdi balon patlasa herkes
 paniğe kapılıyor. Takdiri mukadderat, ne diyelim. 
YANDIM, BİR DAHA YANMAYIM
Rahmetli
 çocuğun annesi Antakya’da, Anneler günü için gelecekler ama gelmelerini
 istemiyorum. Çünkü yandım, bir daha yanmayım, hiç istemiyorum. 
Cumartesi günü mevlüdünü okutacağım. Derdimiz büyük, memleketin mülki 
amiri olarak, herkesin derdini dinlemeye mecburdur, bunu tamir etmeye 
mecburdur, koyunu bırakırsan ya kurt yer ya yazıda kalır, niye çoban 
olmuş, hepsini toplamak için, hepsini eğri ne, doğru ne salmak için. 
Memlekette iş mi bitik, insanın canı isterse tekeden süt çıkarır. 
Kaynak: hurriyet.com.tr / Tarih: 10.05.2014 00:00:00 / Okunma = 1795857
 AKP Topraklarımızı Satmaya Devam Ediyor- Bölüm 1 (4633987)
                     AKP Topraklarımızı Satmaya Devam Ediyor- Bölüm 1 (4633987) Türkiye-nin En Zenginleri KOVADİS (4952229)
                     Türkiye-nin En Zenginleri KOVADİS (4952229) Yabancıya Toprak Satışının Ağır Maliyetleri (5150530)
                     Yabancıya Toprak Satışının Ağır Maliyetleri (5150530) Dış Borç Demek Ölüm Demek-1 (5447165)
                     Dış Borç Demek Ölüm Demek-1 (5447165) Dış Borç Demek Ölüm Demek-2 (6106532)
                     Dış Borç Demek Ölüm Demek-2 (6106532)




















